Prof. Dr. Osman Bektaş: Büyük İstanbul Depremi Neden Gecikiyor?

Beklenen büyük İstanbul depremine ilişkin kamuoyunda oluşan merak ve endişe sürerken, deprem uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, büyük depremin gecikmesinin nedenlerini bilimsel verilere dayandırarak açıkladı.

“30 Yıl İçinde 7 ve Üzeri Deprem Öngörüsü, Neden Gerçekleşmedi?”

Prof. Dr. Bektaş, 1999 İzmit depreminden sonra bilim insanlarının Marmara Bölgesi için 30 yıl içinde 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem öngörüsünde bulunduğunu hatırlatarak, bu tahminin gerçekleşmediğine dikkat çekti. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“1999 İzmit depreminden sonra ‘30 yıl içerisinde İstanbul'da yaşanabilecek 7’den büyük deprem görüşü’, 25 yıl geçmesine rağmen neden gerçekleşmedi?”

Marmara Fay Hattı Hâlâ Sakinlik Döneminde

Bektaş, Marmara Bölgesi’nin tarihsel geçmişine atıfta bulunarak, bölgenin tıpkı 1906 San Francisco depremi sonrası olduğu gibi 75 yıllık bir sakinlik dönemine girmiş olabileceğini ifade etti. Bu durumu şu sözlerle açıkladı:

“Marmara, 500 yıllık tarihsel döneminde ve 1906’da gerçekleşen M7,8 San Francisco depremi sonrasında olduğu gibi 75 yıllık bir sakinlik dönemine girmiştir.”

Fay Hatları Rahatlama Döneminde Değil

1999 yılında yaşanan İzmit ve Düzce depremlerinin Marmara Bölgesi’ndeki fay hatları üzerinde oluşturduğu stres transferi ve bölgenin 25 yıllık tektonik yüklenmesine rağmen, beklenen büyüklükte bir depremin gerçekleşmediğini vurgulayan Bektaş, bu durumun önemli bir bilimsel gösterge olduğunu belirtti:

“1999 İzmit-Düzce depremlerinin stres transferi ve Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın 25 yıllık tektonik yüklenmesine karşın Marmara’da 25 yıl içerisinde M5,9’dan büyük deprem yaşanmaması, fayların henüz rahatlama döneminden çıkamadığının kanıtıdır.”

Net Zaman Vermek Mümkün Değil

Bektaş, sosyal medyada takipçileri tarafından kendisine yöneltilen “Deprem ne zaman olacak?” sorusuna da yanıt verdi. Depremin kesin zamanını söylemenin mümkün olmadığını ifade ederek, “Uzun bir zaman diliminden söz edilebilir” dedi.

Bilimsel Verilere Dayalı Yaklaşımlar

Büyük İstanbul depremine ilişkin yapılan bu açıklamalar, Marmara Bölgesi’ndeki fay hareketliliği ve jeolojik süreçlerin yakından izlenmesi gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi. Fay hatlarının henüz aktif hareketlenme dönemine geçmemesi, olası bir büyük depremin yakın gelecekte olmayabileceğine işaret ediyor. Ancak uzmanlar, bu durumun beklenen depremin büyüklüğünü ve etkisini azaltmadığını vurguluyor.

Bu açıklamalar, toplumun deprem hazırlıkları ve afet bilinci konusunda daha etkin adımlar atması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Marmara Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlar için depreme dayanıklı yapıların inşası ve afet planlarının hazırlanması büyük önem taşıyor.